Çok eski bir tarihe geçmişe sahip olan Çermik bölgesi, çağımızda anayol kavşaklarından uzakta kaldığından bağrında sakladığı çok güzel ve sağlam mimari eserlerine rağmen henüz gereği gibi araştırılmadan durmaktadır. Bu siteyle bir amacımız da güzel yurdumuzun bu şirin ve tarihi köşesini her yönüyle tanıtmaya çalışmaktır.
Çermik bölgesi ilk çağlardan günümüze kadar değişik medeniyetlere beşiklik etmiştir. Dünyada ilk uygarlıkların Mezopotamya (Dicle ve Fırat arasındaki topraklar) bölgesinde ortaya çıktığını düşünürsek, Çermik’in tarihi daha bir önem kazanmaktadır.
Çermik’in geniş tarihçesi Harput ve Diyarbakır’dan bahseden kaynaklardan daha geniş bir şekilde incelenebilir. Çünkü batıdan derin ve yol vermez yatakla Fırat’ın Malatya bölgesinden ayırdığı Çermik bölgesi, tarih boyunca bu iki ana şehre (Harput ve Diyarbakır) hakim olan devletlerin idaresinde kalmıştır.
Çermik tarihi gelişimi içinde kronolojik olarak şu medeniyetlerin etki alanında kalmıştır.
1-) Hurri Mitanni Dönemi (M.Ö. 3500-1260)
2-) Asurlular Dönemi (M.Ö. 1260-775)
3-) Urartular Dönemi (M.Ö. 775-736)
4-) Asurlular Dönemi (ikinci defa) (M.Ö. 736-653)
5-) İskitler Dönemi (M.Ö. 653-625)
6-) Medler Dönemi (M.Ö. 625-550)
7-) Persler (M.Ö. 530-331)
8-) Büyük İskender (M.Ö. 331-323)
9-) Selevkoslar (M.Ö. 323-85)
10-) Armenia (M.Ö. 85-69)
11-) Arsaklar (M.Ö. 66-M.S. 395)
Arsaklılar Dönemi: Çermik bölgesi, İslamiyet’ten önce Azerbaycan ve Doğu Anadolu’da hüküm süren Arsaklı Devletinin Alenik eyaletine bağlı bir sancaktır. Bunu 7. asır müellifi Mövses’in “Armenya Coğrafyası” adlı
Muş Ovasında Khoren denilen bölgede doğup büyüyen ve Arsaklılar dönemindeki düzeni tanıtan 7. asır müellifi Mövses “ Armenya Coğrafyası” adlı kitabında, Siirt’ten Birecik’e ve Çermikten Cizre’ye kadar olan Yukarı-Dicle Bölgesi ile Fırat Nehri solundaki yerleri içeren alan bölge Alenik Eyaleti olarak tanımlanmakta ve buradan “ Cermug” adıyla bahsedilmekte ve 7. sancak olduğu belirtilmektedir.
490-507 yıllarında Yukarı-Dicle ve Fırat Bölgesi’nin en iyi yerli kaynağı ola Süryani Papazi Amidli Maryesua, “Vakayinamesi’nde” 498 yılı Eylül ayında kopan korkunç yer oynamasını anlatırken diyor ki:”Yeryüzünde gökten gelen korkunç bir ses duyuldu. Öyle ki, bu gürültüden yeryüzü temelinden sarsılmış gibi oldu. Her bucaktan (Amid şehrine) tehlike şayiaları ve haberler geldi. Fırat Irmağı ve Aberne ( Çemik ) sıcak su kaynağında mucizevi bir alamet görülmüştü. Bu rivayete göre, o gün bu sıcak sular kaynaklarından kurumuşlardı.
12-) Roma Dönemi (395-639)
13-) İslam Devleti Dönemi (639-661): Hz. Ömer döneminde İslam kumandanlarından Hz. İyaz b. Gunm 639 yılında Diyarbakır bölgesini almıştır.
14-) Emeviler (661-750)
15-) Abbasiler (750-869)
16-) Şeyhoğulları (869-899)
17-) Abbasiler (ikinci defa) (899-930)
18.-) Hamdani (930-978)
19-) Büveyhoğulları (978-984)
20-) Mervanioğluları (984-1085)
21-) Selçuklular (1085-1095): Çermik’in içinde bulunduğu Diyarbakır ve yöresi 1085 yılında Melikşah’ın komutanlarından Fahrüddevle tarafından Mervan oğullarından alınmıştır.
22-) İnaloğulları (1095-1142)
23-) Nisanoğulları (1142-1185)
24-) Artuklular (1185-1232): Artuklular Çermik’te bugün de hala ayakta duran Haburman Köprüsünü , henüz Amid’e hakim olmadan önce yaptırmışlardır. Bu köprü ile Tebriz-Ahlat yolunu, Çermik-Karacadağ üzerinden Urfa-Halep yoluna bağlamış oluyorlardı.
26-) Anadolu Selçukluları (1240-1302)
27-) Artuklular (ikinci defa) (1302-1394)
28-) Timur (İlhanlılar) (1394-1401)
29-) Karakoyunlular (1401-1420)
30-) Akkoyunlular (1420-1507): (Buldukoğulları-Mirdasi Beyleri Dönemi) :
Osmanlıların fethinden önce Çermik Sançağı ve çevresindeki beylerinin sülalesi Bitlis Beyi Şeref Han’ın 1597 yılında bitirdiği “Şerefname” adlı eserinde “Buldukoğullarına” dayandığını belirtmektedir. 1507 yılında Safevilerin bölgeyi işgal etmelerine kadar Çermik yöresi bu beylerin denetiminde Akkoyunlu devletinin idaresinde kalmıştır.
31-) Safeviler (1507-1516): İran Safevi hükümdarı Şah İsmail 1507 yılında Çermik bölgesine hakim olmuştur. Safeviler Çermik’te Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’dan kalma “Kanun-i Hasan Padişah” a itaat ederek bu kanunları yine yürürlükte bırakmışlardır. Çermik beyi Mehmet Bey, Çermik’in Osmanlı fethi sırasında Çermik için bu kanunlara ek olarak Yavuz Sultan Selim’den bir “Ocaklık-Temliknamesi” alıp sonradan bunu Kanuni Sultan Sülayman’ada tasdik etmiştir.
İşte o tarihten itibaren “ Yurtluk-Ocaklık” olmak üzere mülkiyet olarak Buldukoğulları’ndan Mehmet Bey’in ailesinde kalmıştır. Ancak buradaki Hrıstiyanlardan alınan vergiler Diyarbakır Divanına ait olup her yıl Diyarbakır hazinesine teslim edilmiştir.
32-) Osmanlılar Dönemi (15 Aralık 1516-1923): Yavuz Sultan Selim ile Safevi hükümdarı Şah İsmail arasında meydana gelen Çaldıran Savaşında Diyarbakır Safevi valisi Muhammed Han da ordusuyla birlikte Şah İsmail ordusuna katıldı. Savaşta Şah İsmail’in yenilmesi ve Muhammed Han’ın ölmesi üzerine bunu fırsat bilen Diyarbakır halkı ayaklandı. Safevi askerleri Diyarbakır’dan kovuldu. İleri gelenler bölgede tanınan ve sevilen Yavuz Sultan Selim de sevgi ve saygısını kazanan bilim ve devlet adamı “ Mevlana İdris-i Bitlisi” ye başvurarak Sultan Selim’e bağlanmak ve Osmanlı birliğine katılmak isteklerini bildirerek bu konuda yardım ve aracılığını bildirdiler. Bölgede bulunan diğer boy beyleri de bu görüşe katılınca İdris-i Bitlisi durumu Yavuz Sultan Selim’e iletmiştir.
Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır’ı tekrar ele geçirmek için harekete geçen Şah İsmail’e engel olmak ve Diyarbakır halkının isteğini yerine getirmek için 10 Eylül 1515 tarihinde Diyarbakır’a girmiştir. Diyarbakır halkı Osmanlı padişahını ve ordusunu davul zurnalarla, kurbanlar keserek sevinç gösterileriyle karşılamışlardır. Böylece Diyarbakır savaş yapılmadan Osmanlı birliğine katılmış oldu. Yavuz Sultan Selim tarafından Bıyıklı Mehmet Paşa Diyarbakır Eyaleti Beylerbeyliğine getirildi.
Osmanlı ordusu Diyarbakır’a girdiği sırada Çermik, Harput gibi bir çok kaleler henüz Safevilerin elinde bulunuyordu. 1516 da Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sırasında Diyarbakır Beylerbeyi Bıyıklı Mehmet Paşa, Kara Han komutasındaki Safevi ordusunu Koçhisar altında “Dede Kargın” savaşında mağlup ederek Mardin, Urfa ve Siirt kalelerini Safevilerden almıştır. Bunun üzerine halk Bıyıklı Mehmet Paşa’ya “Fatih Paşa” ünvanını vermiştir.
Yavuz Sultan Selim Şam’dan Mısır’a doğru yürüdüğü sırada (15 Aralık 1516) Diyarbakır tarafından gelen ulaklar (haberciler) Yavuz’a “Kale-i Savur ve Kale-i Çermik” in alındığını müjdelediler.
Hoca Sadeddin ise Çermik Kalesini Kemah’ın ilk Osmanlı hakimi Karaç’ın oğlu Ahmet Bey ile Mirdasi Beylerinin aldığını bildirmektedir.
Bu bilgilerden Çermik’in Diyarbakır’dan en az 15 ay sonra 1516 Aralık başlarında Kemah Kalesi’nden gelen kuvvetler tarafından Safeviler’in elinden alındığını öğreniyoruz.
Osmanlıların Hicri 924 (Mi.1518) Mart’ında yazılan ilk “Diyarbakır Eyaleti Tahrir Defteri’nde Şah Ali Bey’in Mirliva Çermik olduğu, bunun kardeşi Pir Ali Bey’in tımarlı sipahi sayıldığı ve Modanlı Aşireti’nin göçer olarak bu sancakta bulunduğu yazılıdır. “Kavanin-i Al-i Osman” adlı eserde ise, “Çermik Diyarbakır Eyaletine bağlı olarak 294.000 akçelik Yurtluk-Ocaklık tarikiyle tasarruf olunan ekrad sancaklarından biri olarak bahsedilmektedir.
“Memalik-i Osmaniye” ‘nin tarihi ve “Coğrafya Lugatı” adlı eserde de Çermik’in Ergani sancağına bağlı bir kaza merkezi olduğu, bağlık, bahçelik ve üzümün bol ve çeşitli olduğu belirtilmektedir. Bundan başka kasabada bir ılıcanın bulunduğu pek çok kimsenin şifa bulmak için buraya geldiği ve dertlerine şifa buldukları, bu vesile ile büyük bir ticaretin meydana geldiği ve Çermik’te yaklaşık 20.000 kadar nüfusun bulunduğu kaydedilmektedir.
Hicri 1297 (M.1879) yılına ait “Vilayet-i Diyarbekir Salnamesi”’nde Çermik yine bir kasaba durumundadır. Bu tahrire göre Çermik’te “913 hane, 3 han, 3 dükkan, 1 hamam, 2 kudret hamamı, 5 rüştiye mektebi, 1 medrese, 4 dink, 2 dink arsası, 1 Ermeni Kilisesi, 1 Protestan Kilisesi, 12 ahır, 3 samanlık, 2 oda, 15 arsa, 83 çeşme, 1gusülhane, 2 su kuyusu, 3 köprü, 22 bahçe, 2 sebzelik, 30 bostanlık, 915 bağ, 2 boyahane, 4 debbağhane, 3 çömlekhane, 9fırın, 9 kahvehane, 8 değirmen, 1075 tarla, 27 kavakılık, 1 yoncalık, 1 söğütlük, 1meşelik, 3 mera, 2 müslüman kabristanı, 1Ermeni mezarlığı, 1 Yahudi mezarlığı, 4 mahalle ve 3478 icmal-i meskunat vardır.
Çermik 1883’te Diyarbakır vilayetine bağlı Ergani Sancağı’nın bir kazası olmuştur. O dönemde Çüngüş nahiyesi ile beraber 119 köyden oluşmakta idi. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Çermik Diyarbakır iline bağlı bir ilçe haline getirilmiştir.
Coğrafya
Diyarbakır iline bağlı olan Çermik ilçesi 390-27’ doğu boylamı, 380-07’ kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır. Denizden yüksekliği 700 m’dir.
1032 Km2’lik yüzölçümü sahip olan Çermik İlçesini Kuzey-Batı ve Kuzeyden Çüngüş; Doğudan Ergani; Güneyden Siverek (Şanlıurfa) ve Batıdan Gerger (Adıyaman) ilçeleri çevrelemektedir.
Çermik İlçe merkezi, Diyarbakır’ın kuzeybatısında, Sinek Çayı kıyısında uzanan Kale ve Heykel dağları ile çevrili olup Diyarbakır’a uzaklığı 90 Km’dir.
Çermik ilçesini kuzeyden Güneydoğu Torosların devamı olan dağlar çevreler. İlçenin batısında Aşukar, kuzeybatısında Gelincik, kuzeyinde Büyük Heykel, güneyinde ise Petekkaya sırtları yer alır. Sinan Dağı ilçenin kuzeybatı tarafındaki Gelincik Dağı’nın orta kısmında yer alır. Dağların yüksekliği kuzeyden güneye doğru azalma gösterir. İlçenin önemli akarsuları; Sinek Çayı, Midye Çayı, Gözsuyu, Beylik Madrap Suyu ve Sinan Suyu’dur. İlçe yer altı suları bakımından zengindir. Pek çok yerde küçük kaynaklara rastlanır. Mineral yönünden zengin Çermik Kaplıcası önemli turizm merkezidir.
DAĞLAR
Gelincik Dağı : İlçenin kuzeybatısında bulunmakta olup, ilçeye yaklaşık olarak 4 km uzaklıktadır. Güneydoğu Torosların bir kolu olan dağın devamlılığı 10 km’yi geçmektedir. Bu dağa gelincik ismini vermeleri, uzaktan insan dizisini andırmasından olup, bu dağ hakkında halk arasında birde efsane anlatılmaktadır.(Efsaneler bölümünde)
Aşukar Dağı : İlçenin batısında bulunmaktadır. Sinek Çayı bu dağın alt tarafından geçmektedir. İlçeye 500 m mesafededir. Halk arasında bu dağın ses kısıklığına iyi geldiğine inanılır.(bkz. Batıl inanışlar bölümünde)
Sinan Dağı : Gelincik Dağının arka kısmında bulunmaktadır. Sinan Suyu adını bu dağdan almaktadır.
Petekkaya Dağı : İlçenin güney kısmında bulunmaktadır. İlçeye uzaklığı yaklaşık olarak 2 km uzaklıktadır. Bu dağda birçok mermer ocağı işletmesi bulunmaktadır.
Eykel Dağı : İlçenin kuzey kısmında bulunmaktadır. İlçenin üzerinde bir heykel gibi durduğundan bu ismi almıştır.
AKARSULAR VE GÖLETLER:
a. Göz Suyu : İlçenin güneydoğu tarafındaki “Göz” adı verilen kaynaktan çıkmaktadır. Evsel bahçeleri sulamasında kullanılan Göz Suyu, Sinek Çayı’na dökülür.
b. Sinek Çayı : İlçenin kuzeybatısında bulunan Gelincik Dağı eteğindeki Sinek köyünden adını almıştır. Çayın kaynağı bu köyün sınırları içerisinden doğar. Çermik Kalesinin bulunduğu tepenin batı eteklerinden geçerek, Cavsak suyunu alır. Karakaya Köyü altında Kızılçubuk Çayı ile birleşerek, Konaklı Köyü önünde Fırat nehrine karışır.
c. Beylik Madrap Suyu : Malönü denilen yerden doğar. Suları daha çok çeltik sulamasında kullanılır.
d. Medya Çayı : Bu çayın suları Yeniköy, Elmadere ve Sumaklı Köylerinin yakınlarından geçer. .Bu köylerin topraklarının sulamasında kullanılır.
e. Sinan Suyu : İlçenin kuzeyindeki dağlardan doğar. Yaklaşık 15.000 dönüm alanı sular.
Halilan Göleti: Çermik bölgesinde doğal göl bulunmamaktadır. 1984 yılında Halilan Göleti işletmeye açılmıştır. Çermik’in Yiğitler Köyü önünden geçen Çoruh Deresi üzerindedir. Göletin tam dolu olması halinde 7000 dekar alanı sulayabilmektedir. 9000 metre uzunluğunda sulama kanalı bulunmaktadır
Sosyal Durum
Çermik merkezinde ve köylerinde yaşayan insanların tamamı Hanefi mezhebindendir.Çermik merkez ve Başarı,Baykal ve Karamusa köyleri yalnız Harput-Elazığ ağzını andıran Türkçe konuşulmaktadır.Diğer köylerde ise Türkçenin yanında günlük hayatta Dümbüli (zaza) ve Kırmançe (kürtçe) lehçeleri de konuşulmaktadır.Çermikten ayrılarak kaza olan Çüngüş merkez ve köylerinde ise yalnız Türkçe konuşanlar daha çoktur.
Çermik ilçesinde ve yakınlarındaki yer adlarında, eski Oğuz/Türkmen boy ve oymakların hatırasını bulabilirsiniz. Yoğun köyündeki Bayındır (Beyenduran) harabeleri ile Bayındıran köyü Akkoyunluların hükümdar soyunun mensup olduğu 12 boylu iç Oğuz kolunun başta gelen boyundan kalmadır. Çermik’in kuzeyindeki Elifuşağı, batısındaki Keleşuşağı, Polatuşağı, Koçaruşağı, Yoğun, Cullar, Kurtoğlu gibi köyler eski Türkmen ve Kıpçakların hatırasını taşımaktadır.
Ayrıca Çermik çevresinde yaşayan bazı aşiretlerin isimleri eski Oğuz boylarının izlerini taşımaktadır. Örneğin, Badilli (Badılı-Badıllü-Beydilli), Rutan, Karahan, Bucak aşiret isimleri 24 Oğuz boylarından veya oymaklarındandır.
16. yy. Çermik’te çoğunluğu Kale ve Tepe mahallerinde oturan ve hep Türkçe konuşan Ermeni’ler de bulunmuştur. 16. yy. daki Çermik’te Ermeni sayısı, (Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun 16. yy. tahrir defterlerine göre Anadolu şehirlerinde Demografik yapı incelemesine göre ) 586 kişidir. Ayrıca az sayıda ve çoğunluğu Çukur Mahallesinde oturan ve Arapça konuşan Yahudiler de bulunmuştur. Bu gün bu gruplardan kalan kilise ve havra kalıntıları mevcuttur. Günümüzde ilçe ve köylerinde bu etnik yapıya sahip gruplar yoktur.
AĞIZ VE SES ÖZELLİKLERİ
Çermik ve köylerinde kelime sonu ı,u ve ü ünlüleri kurallı olarak i’leşir. Bu yönüyle Diyarbakır merkez ağzı ile paralellik gösterir.
Çermik ve köylerinde ayın ( ع ) ve ha ( ح ) ünsüzleri kullanılmaktadır.
Çermik ve köylerinde ö >o ve ü>u değişmeleri yoğun olarak görülmektedir.
Çermik ve köylerinde kalınlık-incelik uyumsuzluğu hakimdir.
Çermik ve köylerinde fiil çekimlerinde 1. çokluk kişi eki sürekli olarak (u)h ‘dir.
Çermik ve köylerinde şimdiki zaman eki -(i)y yanında -yAr şeklindedir.
Bir Hatıra
Şimdi bizim gordugumüz eskiden biz keçe geyerduh, şindi o yoh çoh şukur, şindi eyi e osmanli zamanına da biz yetişmeduh zatan seferberligte bizim kabileden yedi tene getti, biri de gelmedi. Oni eyi babalarımız zatan her türlü belalari seferberligte çekti, gordi. Yani o asre bahalılıgsa her b işi bahali çalışan aç kalmiy deegil? E…! sona biz, asas biz birenin yerlisi degiluh. Biz konyanin cihanbey kazasınnan kahmişuh. İki asırdan fazıla olir. Şindi bizim nufusumuz dort yuzellinin etrefindeddir. Ordan gelen mesele bi baba, şindi biz birda olmuşuh dort yuzelli nufus filan var. Ordan kahmamız bizim da iki asırdan fazıla olir. Ordan kahmamız orda bizimki emmisinin kızıni kaçırtti, geniye hakaret ettilar kahti, kaçti geldi. Cimirgan koyi var adiyemanda. Cimirgan koyinnan ordan kahti, geldi leylekliye, ordan geldi alose, alosten geldi. Orda veysgilin kabilesi var, onar bizden onbir tene vurdi, bizimkile onnan onbir tene vurdiler. O adamlar kahti, getti şarda. Şindi orda hepisi olmiş aga, bey, efendi cogi olmiş. Milletvekili, bakan, biz ha bele kalduh.
Ekonomi
İlçemizin ekonomisi, büyük ölçüde termal turizme, tarım-hayvancılığa ve mermerciliğe dayalıdır.
İlçedeki termal kaplıcalar, yılda 200 ile 250 bin ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Özellikle, haziran-eylül döneminde önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Bu da ilçe halkı için önemli bir gelir kaynağıdır.
Çermik’teki köy çiftçi aile sayısı 4500, ilçe merkezi çiftçi sayısı 800, toplam çiftçi aile sayısı 5300’dür. Çiftçi kayıt sistemi ile resmi olarak kayıt altına alınan çiftçi aile sayısı 3384’dür. İlçemizin ekilebilir tarım alanı 362.160 dekardır. İlçenin toplam alanının 145.720 dekarını çayır-mera, 213.340 dekarını orman, 310.475 dekarını tarıma elverişsiz alan oluşturmaktadır.
Çermik’e bağlı 1 belde, 76 köy ve bu köylere bağlı 38 mezra bulunmaktadır. Köy hane sayısı 4545 olup, nüfusun % 88’i tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. İlçemizde özellikle pamuk, buğday, arpa, darı, mercimek, nohut ve yem bitkileri yetiştirilmektedir. Bazı köylerde ise pirinç, Antep fıstığı, üzüm yetiştiriciliği ve seracılık giderek yaygınlaşmaktadır.
Hayvancılıkta ise genellikle küçükbaş hayvancılık yaygındır. Ancak büyükbaş hayvancılık ve arıcılık da önemli bir potansiyel oluşturmaktadır.
Çermik’in önemli gelir kaynaklarından biri de mermerciliktir.1990 yılından sonra bölgedeki mermer yataklarının işlenmesiyle hem yeni iş sahası açılmış hem de ilçeye ekonomik canlılık gelmiştir.
İlçemizin genelinde 900 civarındaki Geçici Köy Koruyucusu (GKK) bulunmaktadır. Bu vatandaşlarımıza ödenen maaşlarla hem ailesine, hem de Çermik ekonomisine katkı sağlamaktadır.
Yurt dışında yaklaşık 7.000 Çermikli hemşerilerimiz bulunmaktadır. Hemşerilerimiz daha çok Almanya, Hollanda, Belçika Avusturya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde çalışmaktadırlar. Bu vatandaşlarımız gerek Çermik’teki yakınlarına gönderdikleri döviz ile gerekse yıllık izinlerinin çoğunluğunu Çermik’te geçirdikleri zaman ilçe ekonomisine büyük katkı sağlamaktadırlar.
İLÇENİN ARAZİ DAĞILIMI
İLÇENİN YÜZÖLÇÜMÜ
|
1.032.000 Da
|
KAVAKLIK-SÖĞÜTLÜK
|
305 Da
|
KORULUK-ORMAN
|
213.340 Da
|
ÇAYIR-MERA (***)
|
145.720 Da
|
TARIMA ELVERİŞSİZ ARAZI
|
310.475 Da
|
EKİLEBİLİR ARAZİ
|
362.160 Da
|
EKİLİ ARAZİ
|
347.160 Da
|
(***) Tabloda miktarı verilen mera alanlarından; Kadastro görmüş köylere ait yaklaşık 41.185 dekarlık alan kayıt altına alınmıştır.
TARIM
Tarım, ilçenin önemli gelir kaynaklarındandır. Son yıllarda GAP kapsamında yaptırılan göletler sayesinde sulu tarıma geçilmiş, ürün çeşitliliği ve verimlilik artmıştır. İlçemizde ekilebilir arazi miktarı 362.160 dekardır. Bu arazilerin 51.800 dekarı sulu, 310.360 dekarı susuz arazilerdir.
İlçemizde toplam çiftçi aile sayısı 5300’dür. Çiftçi ailelerinin çoğunluğu 1-50 dekar arası arazi miktarına sahiptir. Bu araziler, küçük aile işletmesi şeklinde değerlendirilmektedir.
İlçemizde özellikle pamuk, buğday, arpa, mercimek, mısır, nohut, ayçiçeği ve yem bitkileri yetiştirilmektedir. Ayrıca meyvecilik ve sebzecilik de önemli gelir kaynaklarındandır. Meyvecilikte; Antep fıstığı ve üzüm yetiştiriciliği önemli bir konumda bulunmaktadır. Bölgede bol miktarda bulunan menengiç ağaçlarına yapılan Antep fıstığı aşılamasıyla fıstıkçılık gelişme göstermektedir.Bağcılık da önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. İsmail Çayırı mevkiinde yetiştirilen pirinç bölgenin en kaliteli ürünlerinden biridir. Beybağı bölgesi ile Karakolan Köyü ve Bahçe Köyünde yapılan seracılık oldukça gelişmiş durumdadır. Seracılığın daha da geliştirilmesine çalışılmaktadır.
İŞLETME BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE ARAZİ DAĞILIMI
İşletme Büyüklüğü (Dekar)
|
Çiftçi Aile Sayısı
|
0-50
|
3600
|
50-100
|
1100
|
100-500
|
570
|
500-1000
|
20
|
1000-3000
|
10
|
İLÇENİN KÜLTÜRÜ YAPILAN ÖNEMLİ ÜRÜNLERİN TAHMİNİ EKİLİŞ VE VERİM MİKTARLARI
ÜRÜN CİNSİ
|
EKİLİŞ (Da)
|
VERİM (Kg/Da)
|
TAHILLAR
|
BUĞDAY
|
126.140
|
270
|
ARPA
|
68.500
|
300
|
YULAF
|
220
|
200
|
DARI
|
1.500
|
200
|
ÇELTİK
|
3.600
|
250
|
ENDÜSTRİ BİTKİLERİ
|
PAMUK
|
21.377
|
295
|
AYÇİÇEĞİ
|
3.200
|
85
|
SUSAM
|
980
|
53
|
YEMLİK-YEMEKLİK TARLA ÜRÜNLERİ
|
MISIR
|
1850
|
420
|
FASULYE (KURU)
|
200
|
200
|
NOHUT
|
28.000
|
80
|
MERCİMEK
|
21.000
|
75
|
YONCA (KURU OT)
|
850
|
900
|
FİĞ
|
300
|
135
|
BURÇAK
|
650
|
105
|
SOĞAN (KURU)
|
1.600
|
2.000
|
SARIMSAK (KURU)
|
20
|
400
|
KAVUN
|
3.250
|
1.250
|
KARPUZ
|
4.750
|
1.450
|
DİĞER EKİLİŞLER
|
SEBZE
|
6.800
|
---
|
BAĞ
|
40.500
|
280
|
MEYVE
|
9.150
|
---
|
NADAS
|
15.000
|
---
|
TOPLAM KURU ARAZİ
|
310.360
|
TOPLAM SULU ARAZİ
|
51.800
|
TOPLAM TARIM ARAZİSİ
|
362.160
|
(***) Tabloda miktarı verilen pamuk alanının yaklaşık 21.377 dekarında üretimde bulunan çiftçilerimiz kayıt altına alınarak pamuk destekleme priminden faydalanmaktadırlar.
Ayrıca toplam 362.160 dekar tarım arazisinin yaklaşık 288.945 dekarı “Doğrudan Gelir Desteklemesi ve Çiftçi Kayıt Sistemi Projesi” çerçevesinde resmi olarak kayıt altına alınmış ve 288.945 dekar tarım arazisi desteklemeden faydalanmıştır.
Tabloda verilen sulu arazinin 11.000 dekarı devlet, geriye kalanı halk eliyle sulanmaktadır.
İLÇENİN SERA VARLIĞI
SERA ADEDİ
|
SERA CİNSİ
|
SERA İSKELETİ
|
YETİŞTİRİLEN ÜRÜN
|
ALAN (m2/Adet)
|
95
|
ÖRTÜ ALTI TÜNEL
|
METAL
|
SEBZE
|
90
|
HAYVANCILIK
İlçenin doğu ve güneydoğusundaki arazilerin elverişli olması nedeniyle küçükbaş hayvancılık yaygındır. Diğer bölgelerimizde ise büyükbaş hayvancılık çoğunluktadır. Yörede genellikle koyun ve kıl keçisi yetiştiriciliği yapılmaktadır. Devletin verdiği teşviklerle hayvancılık iyi bir gelişme göstermiş, süt inekçiliği de yaygınlaşmıştır. Bölgemizde yaz mevsiminin oldukça sıcak geçmesi nedeniyle hayvancılıkla uğraşan ailelerin çoğu; Erzurum, Bingöl, Tunceli, Elazığ yaylalarına gitmektedirler.
İlçemiz ve köylerinde Tarım Müdürlüğü tarafından 1991-2003 yılları arasında toplam 285 baş ineğe suni tohumlama çalışması yapılmıştır. Ayrıca Yayıklı Köyü Boğa istasyonunda 3122 baş inek tabii olarak tohumlanmıştır. Suni ve tabii tohumlama çalışmaları ile gebe bırakılarak et ve süt verimi yüksek hayvanlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Büyükbaş hayvanlar; kültür ırkı, melez ve yerli ırk türlerinden oluşmaktadır.
İlçe merkezi ve birçok köyümüzde 10-100 başlık işletmeler halinde faaliyetini sürdüren yaklaşık 50 besi ahırı mevcuttur. 1500 baş civarında büyükbaş hayvan bu ahırlarda beside bulunmaktadır. Besicilerimiz daha çok kurban bayramlarında değerlendirmek üzere hayvan yetiştirseler de zaman zaman İstanbul, Ankara ve Adana gibi büyük illerin mezbahalarında da hayvanlarını pazarlamaktadırlar. Tarım Bakanlığımızca son yıllarda uygulanan hayvancılık desteklemelerinde özellikle yem bitkileri ve suni tohumlama teşvikleri besiciliğin gelişmesinde önemli etken olmuştur. İlçemizde yöremize özgü koyun, keçi ve inek sütlerinin karışımı veya ayrı ayrı sütten Çermik Tuluk Peyniri yapılmaktadır.Tuluk peyniri daha çok çevre il ve ilçelere gönderilmektedir.
İLÇENİN HAYVAN VARLIĞI
BÜYÜKBAŞ
|
18.889
|
Kültür Irkı
|
4210
|
Melez
|
6140
|
Yerli Irk
|
8539
|
KOYUN
|
128.002
|
KIL KEÇİSİ
|
27.176
|
AT
|
400
|
KATIR
|
90
|
TAVUK
|
35.000
|
KAZ
|
500
|
ÖRDEK
|
200
|
HİNDİ
|
1500
|
ARICILIK
İlçemizin bitki örtüsü arıcılığa elverişlidir. Ancak iklimin uygun olmaması sebebiyle fazla gelişme göstermemiştir. Daha çok küçük aile işletmeciliği ve özel girişim şeklinde yapılmaktadır. Yaz aylarında serin bölgelere gidilmektedir. İlçede 2600 fenni, 320 yerli kovan olmak üzere toplam 2920 kovan bulunmaktadır. İlçede üretilen bal iç piyasada tüketilmektedir.
ORMANCILIK
İlçedeki toplam orman alanı 31.997 hektardır. Genellikle meşe ve koruluk olup palamut ve mazı ağaçları da çoğunluktadır.
Son yıllarda ağaçlandırma çalışmaları yapılarak ormanlık alan sahası artırılmaktadır.
MERMERCİLİK
Çermik çevresindeki mermer yatakları 1990 tarihinde keşfedilmiş ve o tarihte yalnızca bir mermer ocağı açılarak bu işe girişilmiştir. Büyük bir rezervi ve önemli bir potansiyeli bulunan Çermik mermerinin işletilmesine kısa sürede birçok yeni ocak açtırılarak devam edilmiş bugün bu sayı 11’e ulaşmıştır. Çermik’in Toplu Köyü yakınında 6, Petekkaya Köyü civarında da 3, Artuk köyü yakınında 1, Kalaç köyünde 1 ocakta çalışmalar yapılmaktadır.
Toplam 173.000 metrekarelik alanı kapsayan ilçe mermerinin 113.000 metrekarelik alanında faaliyetler sürdürülmektedir. 9 ocaktan yaklaşık günde bin ton ham mermer çıkarılarak yurt içi ve yurt dışına gönderilmekte olup, ancak bunun çok az bir kısmı ilçedeki tek mermer atölyesinde işlenmektedir.
Ulaşım ve Altyapı
Çermik bağlı bulunduğu Diyarbakır iline 90 km uzaklıkta olup Ergani üzerinden karayolu ile bağlıdır. Güneyinde Siverek’e 58 Km, kuzeybatıdan ise 25 km ile Çüngüş ilçelerine komşudur
İlçede belediyeye ait otobüslerin yanı sıra iki adet de minibüs kooperatifi bulunmaktadır. Günün her saatinde Ergani üzerinden Diyarbakır ve Elazığ’a Siverek üzerinden de Şanlıurfa ve Adıyaman’a ulaşım mümkündür. Çüngüş’e 25 km mesafede olup bu yoldan Karakaya Barajına gidilmektedir. Belediye otobüsleri hergün Çermik’ten Ergani ve Diyarbakır’a ; 06:00, 09:00, 12:00 ve 15:00’da hareket etmekte olup dönüşü; 08:30, 11:30, 14:30 ve 17:30 saatleridir. Kooperatife bağlı minibüsler sabah 06:00’dan akşam 17:00’a kadar (yaz aylarında 20:00’a kadar) her yarım saatte bir hareket etmektedir.
Çermik-Çüngüş, Çermik-Siverek ve Çermik-Diyarbakır yolu asfalt kaplamadır. Çermik ilçe merkezinin ana caddeleri ve birçok sokağı asfalttır. İlçenin alt yapısı ise büyük oranda tamamlanmıştır.
İlçenin tamamının kanalizasyon şebekesinin inşaat işi İller Bankası’nca ihale edilmiş olup, tüm masrafları Çermik Belediyesi payından kesilmektedir. Şu anda % 40’ı tamamlanmıştır. Bu projenin tamamlanması halinde kaplıca ve ilçe merkezinin atık suları arındırılarak Sinek Çayı’na oradan da Fırat Nehri’ne aktarılacaktır. Böylece çevre kirliliğinin de önüne geçilmiş olacaktır.